neo Dil Öğrenme Kuramının Temel İlkeleri

Dil Öğrenmek bir Beceridir

neo, dil öğrenimine bir bilgi eğitimi olarak değil, bir beceri kazanımı olarak yaklaşır. Tüm diğer beceriler gibi, dili de öğrenmenin en iyi yolu tekrarlayan uygulamalarla dilin hafızaya yerleştirilmesidir.

Önce Dinlemek ve Konuşmak Gelir

Dinleme ve konuşma becerilerinin geliştirilmesi, dört becerili bir yolda okuma ve yazma becerilerinden önce gelmelidir. Tıpkı anadil öğrenilirken olduğu gibi, kazanılan işitsel ve sözlü beceriler daha sonra gelen okuma ve yazma becerilerinin edinimini kolaylaştırır.

Sarmal Yaklaşım

Uzun vadeli bir kazanımın gerçekleşmesi için kavramların ve modellerin bir dizi ders üzerinde tekrarlanması gerekir. “Recursive Hierarchical Recognition” dil dizini doğrusal değil, spiral bir gelişim izler. Yeni öğrenilen dil, zamanla tanıdık bir dili oluşturur ve tekrarlarla güçlendirir.

Seçici Hafıza Kaydı

Beyin, bir hedefe karşı hata düzeltme yoluyla dili öğrenir. Öğrenme, algının (hedef) gerçek performansla karşılaştırılması durumunda gerçekleşir. Seçici hafıza,
diğer bir anlatımla en anlamlı olanı veya modele en yakın olanı hafızaya kaydetme,  beynin performansını ayarlamasına ve geliştirmesine yardımcı olur.

Örüntü Tanıma

Dil öğrenimi esnasında beyin yeni gelen bilgilere anlam yüklemeye çalışır. Bilinen kalıpları kullanır ve eksik kalıpları otomatik olarak doldurur. Örüntü tanıma ve anlama daha sonra ustalık ve otomatikliğe kadar uzanır.

Zamansal Gerginlik

Öğrenilen düzeye uygun kavramlar ve dil kalıplarının kullanılması önemlidir. Bu esnada oluşan “zamansal gerginlik” düzeyi öğrenimi destekler. Çok kolay anlaşılan bilgiler sıkıntıya, çok zor anlaşılabilen bilgiler hayal kırıklığına neden olur. Doğru gerginlik düzeyi beyni çeker ve yeni sinirsel bağlantıların iyi şekilde oluşturulmasını sağlar.

İnsan beyninde dilin kullanımı süre, zaman, büyüklük ve sıklık gibi temel kavramlar etrafında düzenlendiğinden, kavramsal müfredat dilbilgisine bağlı müfredata tercih edilir. neo’nun Recursive Hierarchical Recognition (RHR) kuramına göre dilde sıralama hiyerarşik olduğundan, dili öğrenme sırası öncelikle en sık iletilen kavramlara ve daha sonra da bu kavramları her dil düzeyinde iletmek için gereken dilbilgisine yönelir. Dilbilgisi önemlidir, ancak RHR önce kavramlara ve bu kavramları ifade etmek için kullanılan kalıplara odaklanır. Anahtar dil kalıpları, konuşma eyleminin türünü ve bu kalıpları yapılandıran dil kavramlarını işaret eden dil fonksiyonlarının (örneğin: istemek, özür dilemek, önermek…) etrafında inşa edilir.

İnsan beynine işitsel ipuçlarını iletirken anlamları belirtmek için simgelerin kullanılması, genellikle video, fotoğraf veya metin gibi görsel destek türlerinin kullanılmasına tercih edilir. Metin kullanımı, daha yavaş beyin işlemcilerini harekete geçirdiği ve zamansal gerginliği azalttığı için öğrenmeyi geciktirir. Simgeler beyin tarafından daha net ve hızlı bir şekilde anlaşılmaktadır. Kapsam ve dil birlikte çalışır; kapsam mesajı anlamamıza,  mesaj da kelimeleri anlamamıza yardımcı olur.

Öğrencilerin bireysel çalışmalarının öğretmen liderliğinde kişiselleştirilmesini ve genişletilmesini içeren karma bir yaklaşım en iyisidir. Kendi kendine yapılan çalışma yeterli değildir. Dil modellerini genişletmeden ve kişiselleştirmeden yaşayan bir dil oluşmaz.  Öğrencilerin amaçları kendilerini ifade etmek için İngilizce’yi kullanmaktır, kendileri için anlamı olmayan cümleleri ezberlemek değildir. Öğretmenin rolü, bunun gerçekleşmesine yardımcı olmaktır.

Yeniden inceleme önemlidir ve her çalışma oturumunun bir parçası olmalıdır. Öğrenciler, öğrenmenin etkinliğini en üst düzeye çıkarmak için yeni materyallerle birlikte tekrar derslerini de incelemelidir. Bu aynı zamanda öğrencilerin güven kazanmalarına ve uzun süreli belleklerini geliştirmelerine yardımcı olur. Recursive Hierarchical Recognition (RHR) kuramına göre dili anlamak amaç değil başlangıçtır. Dolayısı ile öğrenciler dilin yapısını anladıktan sonra pratik yapmalı ve sonra da tekrar gözden geçirmelidir. Amaç sadece anlamak değil ustalık ve otomatikliktir. Otomatiklik olmadıkça akıcılık gelişmez ve öğrenciler öğrendiklerinin çoğunu unuturlar.

Yeni bir beceri edinmek alıştırma gerektirir. Ancak, tüm alıştırmalar eşit derecede etkili değildir. Etkili bir alıştırma uygulaması ile öğrenciler hem akıcılık hem de daha iyi telaffuz geliştirebilirler. neo, uygulama faaliyetlerinin etkinliğini dört ana kriter çerçevesinde izler, ölçer ve analiz eder: 1) uygulama süresi; 2) uygulama sıklığı; 3) öğrencinin ne kadar verimli çalıştığı; 4) uygulamanın zorluk düzeyi. Hedefe ulaşma yolunda alınan puanlar öğrencilerin ne kadar verimli çalıştığını gösterir. Sürekli güncellenen geri bildirimler ise öğrencileri daha etkili ve daha verimli çalışma davranışlarına yönlendirir.

Öğrenciler otomatik kullanım düzeyine gelene kadar anlama düzeylerinin üzerinde çalışmalı ve uygulama yapmalıdır. “Derin tekrar” da dahil olmak üzere yeterince tekrarlamak esastır. Derin tekrar, aynı kavramları tekrar ederken kullanılan örneklerin değiştirilmesidir. Örneğin, bilgisayar yazılımında kullanılan dil standart bir günün bir programına odaklanırken, ilgili sınıf etkinliği sınıftaki öğrencilerin günlük programları üzerinden yapılır. Bu tip sınıf çalışması aynı zaman, süre ve olay kavramlarını içerir, ancak içerik değişecektir.

Anlam ifade eden kelime dizinlerini otomatik olarak gruplama, tanıma ve işleme yeteneği dil akıcılığının anahtarıdır. Recursive Hierachical Recognition (RHR)’da sözcük öğeleri “a book”, “a red book” ve “open the red book” gibi ifadelerle birlikte sunulur. Metin desteği olmadan dili bu şekilde tanıtmak, bir yandan kelime dağarcığını öğretirken, aynı zamanda da kavramsal gruplamayı kolaylaştırır. Akıcı konuşma, kelimeleri gruplama yeteneği ile doğru orantılıdır. RHR’da amaç öğrencilerin dilin temel yapısına hakim olmalarıdır. Bu temel yapı, öğrencilerin kelime bilgisini öğrenmelerine ve hatırlamalarına yardımcı olur. Aynı zamanda kelimelerin gruplanması için örüntü sağlar.